1.
Birincisi:
Şayet ma'mûm cumâ hutbesinde hapşırırsa Allâh'a gizliden hamdeder ("el hamdulillah" der). Eğer sesli der de, yanındakiler onu işitirlerse, ona "yarhamukallâh" demeleri câiz değildir.
İkincisi:
Şayet imâm hapşırır da sesli olarak Allâh'a hamdederse, onu duyanların "yarhamukallâh" demeleri vâcip olur mu?
Cevap:
Beyanda geldiği üzere; onu (hapşırdıktan sonra "el hamdulillâh" deyeni) duyan herkese "yarhamukallâh" demesi vâciptir, ibnu'l Kayyım'ın da dediği gibi.
Âşikâr olan; imâm hapşırdıktan sonra susarsa, ona "yarhamukallâh" denmesinde bir sakınca yoktur.
Ancak susmaz ise denmez, çünkü hutbe devam etmektedir.
Bu meselede, imâmın gizliden hamdetmesini daha uygun görüyorum ki, insanları bundan dolayı zor/şüpheli duruma düşürmesin.
Eğer ki, açıktan hamdeder de hutbeye devam ederse, bu durumda, hutbeden dikkatin dağılmaması açısından "yarhamukallâh" denmez.
Şayet hutbesine hemen akabinde devam etmezse sorun yoktur.
Eş-Şerhu'l-Mumti' 5/109-110
'Allâme Muhammed bin Sâlih el-'Useymîn
2.
Ve Şeyh bin Bâz (rahimehullâh) şöyle demiştir:
"Şayet hapşırırsa Allâh'ı içinden hamdeder ve sesini yükseltmez."
'Allâme Abdulaziz bin Bâz
Mecmû'u'l-Fetâvâ 12/411
3.
Hanbelî âlimlerden imâm el-Merdâvî'de (rahimehullâh) şöyle der:
"(İmâmın) duâsına amin demen ve hapşırdığında gizliden Allâh'a hamdetmen câizdir."
İmâm el-Merdâvî
El-İnsâf 2/418
4.
İmâm Mâlik, imâm hutbe verirken hapşıran kişi hakkında şöyle demiştir:
"Allâh'a gizlice içinden hamdeder."
Devamla şöyle demiştir:
"İmâm hutbe verirken hiçkimse hapşırana 'yarhamukallâh' demez."
İmâm Mâlik
el-Mudevvene 1/230
Tercüme: Resul Gençer