Dedi ki:
"Allah'ın şu kavli:
Şüphesiz ki Rabb'iniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istiva eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabb'i Allah ne yücedir!
[A‘râf Sûresi 54]

"Şüphesiz ki Rabb'iniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan Allah'tır"

O ki, bunları tek bir anda yaratmaya kâdirdir. Ancak O, kullarına amellerde ağır hareket etmeyi öğretmek istemiştir ki, kendisi için daha mükemmel ve daha sağlam olsun.
Böylelikle Allah, kullarını, işlerinde, özellikle de ibâdet işlerinde acele etmemelerini öğretmiştir. Onlar için doğru olan, bu işlerde yavaş davranmaktır, sonra bunları iyice öğrenmeleri ve onlara tam anlamıyla vakıf olmaları, sonra da bunları ameller ile tatbik etmeleridir, bunun da sadece Allah için (subhânehû ve te‘âlâ) ihlaslı olması gerekir.

"Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan Allah'tır"

Bu günler, haftanın günleridir.

"Sonra Arş'a istiva etmiştir."

Yani; Celal'ine (Yüceliğine) ve Azamet'ine yakışır şekilde Arş'ın üstünde yükselmiştir (subhânehû ve te‘âlâ).

‘Allâme Sâlih el-Fevzân

Tercüme: Resul Gençer