Soru:

Mısır'da bir devlet bankasında çalışıyordum. Bu bankanın ana görevi, özellikle çiftçiler başta olmak üzere, halka farklı vadelerle uygun şartlarda kredi sağlamaktır. Banka, ayni ya da nakdi borç ve krediyi, kendi belirlediği %3, %7 ya da daha yüksek faiz oranları ve geçikme zammı ile geri alır. Yani, borç ödeme zamanı geldiğinde, banka kredi ile birlikte faiz ve cezaları da tahsil eder. Eğer müşteri ödemede gecikirse, vadesi dolan borca her geçen gün için ekstra gecikme cezası alınır.

Bankanın gelir kaynakları, kredi faizleri ve gecikme cezalarından oluşmaktadır. Ayrıca, banka çalışanlarının maaşları bu gelirlerden karşılanmaktadır. Yirmi yıldan fazla bir süre bu bankada çalıştım, evlendim, çocuklarımı büyüttüm ve geçimimi sağladım. Diğer bir gelir kaynağım yoktur. Bu durumun şer'i hükmü nedir?

Cevap:

Söz konusu bankanın almakta olduğu her türlü normal faiz ve gecikme faizi, kesinlikle riba (faiz) kategorisindedir. Dolayısıyla günah ve düşmanlıkta yardımlaşmaya girdiğinden bu tür bir bankada çalışmak caiz değildir. Bu konuda yüce Allah şöyle buyurur:

{الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ}

İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir. (Mâide Suresi 2. Ayet)

Cabir b. Abdillah'dan nakledilen sahih bir hadise göre:

{لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ آكِلَ الرِّبَا وَمُوكِلَهُ وَكَاتِبَهُ وَشَاهِدَيْه وَقَالَ: “هُمْ سَوَاءٌ}

"Peygamber  faizi yiyene, yedirene, yazana ve şahitlik edenlere lanet etmiş ve bunların hepsinin (günahta) eşit olduklarını bildirmiştir." (Müslim, Müsâkât, 106)

Eğer daha önce meselenin dini hükmünü bilmiyor idiysen, bu zamana kadar almış olduğun maaşlar helaldir. Zira yüce Allah bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

{وَاَحَلَّ اللّٰهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبٰواۜ فَمَنْ جَٓاءَهُ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّه۪ فَانْتَهٰى فَلَهُ مَا سَلَفَۜ وَاَمْرُهُٓ اِلَى اللّٰهِۜ وَمَنْ عَادَ فَاُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ. يَمْحَقُ اللّٰهُ الرِّبٰوا وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِۜ وَاللّٰهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ اَث۪يمٍ}

"Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar." (Bakara Suresi 275. Ayet)

Allah faizi yok eder (Faiz karışan malın bereketini yok eder), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez.

Fakat böyle bir işi yapmanın helal olmadığını biliyor idiysen, aldığın maaşlar sana helal olmaz. Dolayısıyla tövbeyle birlikte almış olduğun maaşları hayır işlerine ve fakirlere harcaman gerekir. Kim samimi bir tövbeyle yüce Allah'a tövbe ederse, Allah tövbesini kabul eder ve günahını affeder.

Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur:

{يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحًاۜ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ}

"Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Ve Allah sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar." (Tahrîm Suresi 8. Ayet)

{وَتُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ جَم۪يعًا اَيُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ}

"Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz." (Nûr Suresi 31. Ayet)

Şeyh Abdülaziz bin Bâz

Kaynak: İbn Baz'ın Fetvaları ve Makaleler Toplamı, cilt 19, sayfa 382-384

Tercüme: Ebu Davut Konyevi