Kadın eşinin indinde köleye veya esire benzer, dolayısıyla eşinin evinden onun izni olmadan çıkması, imâmların ittifâkıyla doğru değildir, bu ister babası kadına çıkmasını emretsin, ister annesi, isterse bir başkası.
Şeyhu'l İslâm ibn-i Teymiyye
Mecmû'u'l-Fetâvâ 32/263
Kadının, sadece eşinin izni ile mescide çıkabileceğine dair âlimlerden bir ihtilâf bilmiyoruz.
Ibn Receb el-Hanbelî
Fethu'l-Bârî 8/53
Soru:
Bir annenin oğluyla, eşinin izni olmaksızın dışarıya çıkması hakkında görüşünüz nedir?
Bize bu konuda bilgi verebilirseniz, Allâh size hayırla karşılık versin.
Cevap:
Kadına gereken dışarıya sadece eşinin izni ile gitmesidir. Dışarıya kocasının izni olmadan ne oğluyla, ne erkek kardeşiyle, ne babasıyla, ne de başka birisiyle gidebilir.
Şayet kocası onaylar ve ona izin verirse bunda bir beis yoktur, zarûret hariç, misal: Gıdası yoktur, yapacak imkânı da, kocası ona yemek vermiyordur, o halde çıkıp yemek yiyebilir. Bu durumda kocası ihmâlkârdır. Veyahutta bir düşman ona saldırmıştır böylece düşmandan korktuğu için çıkmıştır. Veya biri ona sahip olmaya yeltenmiş, kadın da fuhşiyata düşme korkusundan evden kaçmıştır, veya zulümden. Zarûret halinde problem söz konusu değildir.
Ancak zarûret haricinde dışarı çıkması; babasıyla dışarı çıkması, veya erkek kardeşiyle (doğru değildir), kadın sadece eşinin izni ile dışarı çıkar.
Eğer (kocası) "Sorun yok", derse, çıkabilir.
Bunun haricinde onun izni olmadan çıkmaz, zarûret hali müstesna, bunda hileye başvurmadan.
Şeyh Abdulaziz bin Bâz
Kaynak: Şeyhin İnternet sayfasından
Soru:
Bir kadın eşinin izni olmadan ailesinin yanına veya kadın etkinliklerinin olduğu bir mekana gidiyor, bu durumda kadın günahkâr mıdır?
Kocası bu konuda onunla tartıştığında ise “Ben üzerime düşen vâcibi yerine getiriyordum” diyor.
Bize bu konuda bilgi verebilirseniz, Allâh size hayırla karşılık versin.
Cevap:
Kadın eşinin izni olmadan dışarıya çıkamaz, bu ister ölünün ailesine taziye olsun veya hasta ziyareti olsun veya kendi ailesine olsun, kadın sadece eşinin izni ile dışarıya çıkabilir. Kadın kocasını dinleyip ona itaat etmesi gerekir.
Kadına gereken, kocasını dinleyip ona itaat etmesidir, günah içeren şeyler müstesna.
Ancak günah içermeyen şeylerde kocasını dinleyip ona itaat etmesi gerekir.
Aynı şekilde onun izni olmadan dışarıya çıkması yasaktır, bu ister ailesine gitmek olsun, isterse ailesi dışında başka birine.
Kocasına düşen ise kadının hakkını gözetmesi ve onunla hoşluk ile muamele etmesi ve onunla geçimini güzelleştirmesidir.
Dolayısıyla kötülük içermeyen veya kötülüğe destek olmayan münasip durumlarda eşine dışarıya çıkmasına izin verir, iyi geçim ve birliğin sağlanması babından.
Kocanın eşine karşı sert olması doğru değildir, aynı şekilde kadının da kocasına günah içermeyen şeylerde âsî olması câiz değildir.
Ama kocası kadına günah işlemesini emrederse, bu durumda bunda ona itaat etmez.
Şayet koca, karısına anne babasına sövmesini veya içki içmesini veya namazı bırakmasını emrederse, bunda ona itaat etmesi câiz değildir.
Çünkü Rasûlullâh ﷺ şöyle buyuruyor:
"İtaat sadece iyiliktedir."
Ve yine şöyle buyuruyor ﷺ:
“Yaratana âsi olacak şeylerde yaratılmışa itaat yoktur”.
Lakin komşuya veya ailesine gitme veyahutta belirli bir yemeği yapmaması husununda veya Allâh'ın mübah kıldığı diğer şeylerde koca karısına emir buyurursa, kadının ona karşı gelmesi doğru değildir, bilakis kocasını dinleyip ona itaat etmesi gerekir."
Şeyh Abdulaziz bin Bâz
Kaynak: Ses kaydı
Tercüme: Resul Gençer