Soru:

Bir bidatçiye ittiba edip ona körü körüne taassup eden birine selâm vermek câiz midir, yoksa câiz olan onu hecretmek midir ?

Cevap:

İlk önce bidat nedir, bunu bir belirlememiz lazım. Çünkü günümüzde kendini ilim talebine nisbet eden bir çok insan, kendilerine bir şeyde muhalefet eden herkese "sen bidatçisin" demekteler. Zira bunlar bidatin ne olduğunu anlamamışlar. Bundan dolayı bidati belirlememiz lazım. Çünkü günümüzde kendini ilim talebine nisbet eden bir çok kişi, bidat olmayan şeylere bidat diyorlar ve kendilerine herhangi bir şeyde muhalefet eden herkese "sen bidatçisin" diyorlar. Bu doğru değil ve câiz değil!
Bidat: Dinde, onda olmayan bir şeyi ihdas etmektir (sonradan çıkarmaktır). Rasulullah'ın buyurduğu gibi:

مَنْ أَحْدَثَ فِي أَمْرِنَا هَذَا مَا لَيْسَ مِنْهُ فَهُوَ رَدٌّ

"Kim bu emirimzde (dinimizde), onda olmayan bir şeyi ihdas ederse, o reddolunmuştur." [Sahîh Müslim 1718; ibn-i Mâce 14; Müsned İmâm Ahmed 26033]

مَنْ عَمِلَ عَمَلًا لَيْسَ عَلَيْهِ أَمْرُنَا فَهُوَ رَدٌّ

"Her kim emrimiz (dinimiz) üzere olmayan bir amel işlerse, o işlediği şey reddolunmuştur." [Müsned İmam Ahmed 25472]

Dolayısıyla bidat; Dinde, onun için ne Allah'ın kitabında ne de Rasulullah'ın sünnetinde delili olmayan bir ibadeti ihdas etmektir. Bidat budur.
Kim bu durumdaysa bidatçidir. Bidatçiye nasihat etmek, onu Allah'a davet etmek, onu Allah ile korkutmak vaciptir. Şayet kafası karışık haldeyse veya şüphe ve zan içindeyse ona hak beyan edilir. Şayet hiçbir şeyden bilgisi yoksa, ona hak açıklanır ve deliller sunulur. Bundan sonra hâlâ (bulunduğu hâl üzere) ısrar ederse bidatçi sayılır, onu terk etmek, ondan sakındırmak ve ondan uzaklaşmak vâcip olur. Kim onu bid‘atinde tasdik eder, nasihatlere kulak vermeyip o bidatçiyi terk etmezse, bu da o bidatçi gibi hecredilir. Çünkü kim bidatçiyi onaylar ve bidatine rıza gösterirse, o da diğeri gibi bid‘atçidir. Bundan dolayı, bidatçiyle ilişkinin kesildiği gibi, onunla da ilişki kesilir.

‘Allâme Sâlih el-Fevzân

Tercüme: Resul Gençer